1 Ağustos 2008 Cuma

Kuru Biberler, Bamyalar ve Çökelek Peyniri



Ege olur da, Bir Ege köyü (özellikle de Muğla'da) olur da, kurutulmuş biber olmaz mı hiç. Ege mutfağındaki önemi bir yana, daha çok bu görüntüleri benim hoşuma gidiyor. Sanki Ege köylerindeki evlerin doğal bir aksesuarıymış gibi geliyor bana.
Bu biberler dizilmiş, portakal ağacının dallarına asılmış ve kurumaya bırakılmışlar. Arka taraflarında da, kurutulmakta olan bamyalar görülüyor. Tabi kurutma işi bu kadar biber ve bamyayla kalmaz daha:)

Not: Bunların yanında bir de saplarından örülmüş vaziyette demet yapılmış ve öylece asılan sarımsaklar vardı. Daha 4 gün önce orada duruyorlardı. Fotoğraflarını çekeyim diyordum ki, bugün bi de baktım yoklar. Meğer sarımsakların baş kısmını saplarından kopararak sepetlere koymuşlar ve kaldırmışlar oradan.



Kuru biberler; kızartılarak (bir nevi cips gibi) çıtır çıtır yenilerek tüketilebilirler. Ya da kızartılan biberler sarımsaklı yoğurtlanarak yenilebilirler. Tarhana çorbası yapılırken çorbanın içine atılırlar. Ben bu kadarını biliyorum :) Demiştim ama, bir de haşlanıp ekşilenerek yenildiğini de hatırladım. Yanında bulgur pilavıyla.



Bunlar da limon ağacına asılmışlar.



Kurutulan bamyalar



İşte bir Ege köyü klasiği daha, çökelek peyniri.

.
Bu da yeni yapılmış ve suyu aksın diye tülbentin içine konularak ağacın dalına asılmış (sol alt köşede) çökelek peynirimiz.
.
.

2 yorum:

  1. Mehmet Bey merhaba,
    Evet bir ara vardı evde şarap grubu üyeliğim ama çıkmıştım bir galeyan anında. (Çok gruba üye olup yetişememe krizi) Arada Erhan Yürüt dost ilginç şeyleri yollar.
    Garova şaraplarınızı görünce çok merak ettim. Bizim şarapçı dostların güzel ev şaraplarından içtim epey, son olarak da bir kaç şişe "inaltong" şarabı içtim, bir akrabamız yapıyor. Karaova'ya benden selam olsun, ben de sizi linklere ekleyeceğim. Özel olarak da tanıtım yapmama kızmazsınız değil mi?

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Tijen hanım,

    Şaraplarım, evde şarap denemelerinin neticesinde yapılmış,
    amatörce bir uğraşının ürünleri işte:)
    Bir uğraşı sahibi olmak güzel.

    Karaova'ya selamınızı ilettim bile...

    O dediğinize de neden kızayım ki :) Böyle bişeye kızılır mı hiç?

    YanıtlaSil