2 Mayıs 2013 Perşembe

Theangela Antik Kenti Yakınlarında, Kale Dağında Piknik

Kale Dağına kazadan önceki tekerlekli sandalyesiz dönemde, sanırım 1997-1998 lerde yürüyerek çıkmıştım bir keresinde. Yalnızdım ve düşüncesizliğimden dolayı tehlikeler atlattığım, biraz da aptalca bir maceraydı. Kazadan sonra da Nail abiyle çıkmıştık bir kere. Son zamanlarda da "gidelim" diye konuşuyorduk ama hep kalıyordu. Bir kaç gün önce Mathias Müller'den bir email almıştım, Mazı'da tatilde olduğunu ve bizi ziyaret etmek istediğini, Perşembe günü bir piknik yapacaklarını ve piknikten sonra uğramak istediklerini, müsait olup olmadığımı soruyordu. Mathias İsviçre'den ve ona da Rolf Sigg bahsetmiş benden ve Garova'dan.  


Hemen ardından yazdığı emaille beni de davet etmişlerdi pikniğe. Gidip gidemeyeceğim tam belli değildi. Bunu konuştuğumuz arkadaşlarım, kendilerinin de gideceklerini ve beni de alabileceklerini söyleyince, "tamam" dedim. Ama geleceğimi onlara yazmamıştım, beni orada görünce sürpriz oldu. Dönüşte de bize geldik hep beraber ve biraz da bağ ve şarap sohbeti yaptık, şarap tattık...

Kale Dağının, aşağılardan, Garova'dan görünüşü. Her daim bu dağın eteklerindeyiz. İyi ki de böyle. Seviyorum Theangela antik kentinin ev sahibi bu dağı ve bu dağın eteklerinde olmayı. Bu dağın kuzey yamacındayız ve bu da bağlar için çok iyi. 

Karaova'nın Kale Dağı'ndan görünüşü. Hemen aşağılardan karşı dağlara kadar Karaova. Sol tarafta görünen dağın arkası Güvercinlik ve daha arkasında Didim tarafları. Bu fotoğraftaki bakış istikametinin tam arka yönünde Yalıçiftlik ve daha ilerisinde Datça var. Birçok yere hakim bir nokta burası.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder