18 Ekim 2014 Cumartesi

Garova'da Yılın Son İncirleri

Garova'da ilk incirler Temmuz'un 20'leri civarında olgunlaşırlar. Temmuz'un 25'lerinde olgunlaşan incir miktarı arttığında toplanıp satılmaya başlanırlar. Ve bu, yaklaşık 1 ay kadar yoğun bir şekilde devam eder. Daha sonra toplanan incir miktarı azalmaya başlar ve Eylül ayının 10'larında incir işi biter. Ama bahçede incir öyle hemen bitmez...

Bahçedeki incirlerin çoğu Sarı Lop inciri. Bir kaç ağaç Sarı Zeybek var. 3 tane Beyaz Güz ve 6 tane de Bursa Siyahı inciri ağacı var. Beyaz Güz ve Bursa Siyahı incirleri geç zamanlara, yani şimdilere kadar kalan incir çeşitleri. Diğerleri çoktan bittiler. 

Bursa Siyahı çeşidi en yaygın olarak Bursa yöresinde ve taze tüketim amacıyla yetiştirilmektedir. Meyve olgunlaşması Ege Bölgesinde Ağustos ayı başından Ekim ayı ortalarına kadar iken, Bursa yöresinde Eylül başından Kasım ayı ortalarına kadar devam etmektedir. Bursa Siyahı meyveleri iridir ve şekli yuvarlaktır. Kabuk rengi koyu mor ya da morumsu siyahtır. Daha sıcak ve güneşli iklimden dolayı kabuk rengi Ege Bölgesinde daha koyu ve canlı oluşmaktadır.      

Bursa Siyahı inciri ihracatıyla ilgili 10.10.2014 tarihli Bursa Olay Gazetesinden bir haber;

Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB), incir ihracatının lokomotifi olan Bursa siyah incirinin dışsatışını artırarak, tüm dünyaya yayma çalışmalarının ve yürüttüğü projelerin meyvelerini alıyor.

Bursa siyah inciri ihracatı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan UYMSİB Başkanı Dr. Salih Çalı, Türkiye’nin ve UYMSİB’in incir ihracatında tarihi rekora imza attığını vurguladı. Türkiye’nin 2013 yılında 34 milyon 460 bin dolar incir ihracatı gerçekleştirdiğini hatırlatan Salih Çalı, “Tüm ülke genelinde 2014 yılının başından bugüne kadar olan dönemde 41 milyon 913 bin dolar Bursa siyah inciri ihracatı ile Türkiye incir ihracatında tüm zamanların rekorunu kırmış oldu. UYMSİB olarak da aynı başarılı tabloyu izledik. 2013 yılında 16 milyon 486 bin dolar olan incir ihracatını birlik olarak; 2014 yılının ilk 10 ayında yüzde 16’lık bir artışla 19 milyon 102 bin dolara çıkardık. Bu rakamlar hem Türkiye hem de birliğimiz için incirde kırılan rekordur”dedi. Haberin devamı için tıklayınız.

İÖ 6. yüzyılın ikinci yarısında Ephesos'ta yaşamış olan şair Hipponaks, inciri asmanın kardeşi olarak değerlendirmiştir. 

Antik dönemde, Lydia'da üzüm ve incir yaşamın temel nimetlerinden sayılırmış. Herodotos'dan öğrenildiğine göre, Lydia Kralı Kroisos'u Pers ülkesine yapacağı seferden vazgeçirmek isteyenler, Kral'a, Perslerin şarap yerine su içtiğini, yiyecek incirleri (bile) olmadığını söylemişler. Ben demiyorum, tarihin babası Bodrumlu Herodotos baba diyor. Neyse ki, bizim incirimiz de, üzümümüz de var...


İncir bol olduğu zaman çok fazla yenilmiyor. En azından benim için böyle. Ne zaman ki azalıyor ve bitmeye yaklaşıyorlar, işte o zaman çok değerli olmaya başlıyorlar. Ben de o zaman daha fazla incir yemeye başlıyorum. Azaldıkça değerleri artıyor. En değerlileri de bunlardı, çünkü son incirlerdi...   

13 Ekim 2014 Pazartesi

Bağ, Son Üzümler Ve Eşek Arıları

Yaz geçer, sonbahar gelir, üzüm hasadı biter. Ama bağda üzüm bitmez. Uçlarda, aralarda, kıyılarda köşelerde saklı kalmış üzümler vardır. Neferiye ya da nefer, neferge, nifirne, bekçi gibi isimlerle de anılan salkımlar vardır. Bir de, beğenilmeyen kötü salkımlardan, seyrek salkımlardan kalanlar olur. Ve bunlar da, arılar için çok cezbedeci olurlar.

 

Bağda en fazla bulunan arılar da Eşek Arıları. Daha önce de söylediğim gibi, hasat dönemi sonrasında bağa geldikleri için ürüne kayda değer bir zararları olmuyor. Eşek Arısı, Vespidae familyasına ait bir yaban arısı cinsi. Vespa da denilirmiş kendisine. Bu konuda daha önce yazmış olduğum teferruatlı bir yazıyı ve fotoğrafları görmek için tıklayabilirsiniz.